Tıbbi Atık Sterilizasyon Sistemleri
Akarmak uzun yıllara dayanan otoklav ve basınçlı kap mühendislik bilgi ve üretim tecrübesine dayanarak, Eskişehir’deki modern tesislerinde Tıbbi Atik Sterilizasyon sistemlerini de üretmektedir. Akarmak ürün porfoyu Önde-Kırıcılı ve Sonda-Kırıcılı model ürünleri içerip, farklı kapasitelerde hastane ve merkezi sterilizasyon tesislerinde kullanılmaktadır.
Makinelerimiz, ileri seviye mühendislikte tasarlanmış, yüksek güvenlik ve kalite standartlarında üretilmektedir. Akarmak için her proje özel nitelikli olup, müşterilere özel çözümler de sunulabilmektedir.
Akarmak sterilizasyon ürünleri, maksimum 8log10 mikrobiyal inaktivasyon sterilizasyon kalitesini sağlayacak düzeyde olup, sterilizasyon seviyesi bağımsız 3. Parti kuruluş tarafından Uluslararası Standartlara göre denetlenmektedir (Robert Koch Institute & STAATT Level IV gibi).
Önde kırıcılı sistemler, tıbbi atıkların sterilizasyon için otoklava girmeden önce boyutlarının küçültüldüğü makinalardır. Bu ilk kırma işlemi, otoklavın kapasitesini optimize etmeye yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda atık malzemelere buharın daha iyi nüfuz etmesini sağlayarak daha düzgün bir sterilizasyon sağlar. Daha büyük parçaları daha küçük parçalara ayırarak, ön kırma sterilizasyon sürecinin genel verimliliğini ve etkinliğini artırabilir.
Sonda kırıcılı sistemler ise sterilizasyon işleminden sonra, işlem görmüş atığın hacmini daha da azaltmak için kullanılır. Bu ikincil kırma adımı, sterilize edilmiş atığın tanınmaz ve kullanılamaz hale gelmesine yardımcı olarak, taşıma ve imha sırasında kontaminasyon veya kazara maruz kalma riskini en aza indirir. Ayrıca, sonda kırma, tehlikeli olmayan malzemelerin ayrıştırılmasını ve geri dönüştürülmesini kolaylaştırarak atık yönetimi uygulamalarında sürdürülebilirliği ve çevresel sorumluluğu teşvik edebilir.
Özetle, önde ve sonda kırıcılı sistemler, modern tıbbi atık yönetimi uygulamalarının önemli bileşenlerini temsil eder. Bu teknolojileri operasyonlarına entegre ederek, hastaneler ve merkezi tesisler, atık bertaraf süreçlerinin güvenliğini, verimliliğini ve sürdürülebilirliğini artırabilir, nihayetinde halk sağlığının ve çevrenin korunmasına katkıda bulunabilir.